5 Mart 2015 Perşembe

Runatolia 2015 Yarış Raporu

Antalya'da yaşayan bir koşucu olarak Runatolia (eski adıyla Runtalya) da koşmak benim için bir görev gibi. Türkiye'de düzenlenen iki yol maratonundan biri olan Runatolia da bu sene sakatlıktan yeni çıkmam sebebiyle maraton mesafesini denemedim. Yarı maraton mesafesinde ise en iyi derecem olan 1:42:29 da tamamlamayı başardım ve kendime unutulmaz bir doğumgünü hediyesi vermiş oldum. Şimdiye kadar koştuğum yarışlar arasında en hedefsizi fakat en çok eğlendiklerimden biri oldu. ( İki hafta önce katıldığım Geyik Koşusunu saymazsak-maalesef henüz raporunu yazamadım).

Foto: Barış Gider

Hazırlık ve Program

Eylül ayındaki Moskova Maratonu'ndan sonra kısa sayılmayacak bir sakatlık dönemi geçirdim. Aslında Ekim ayının başından 2015 haziranına kadar süren uzun bir antreman programı hazırlamıştım. fakat sakatlık herşeyi değiştirdi. Aralık ayının ilk yarısında Antalya Runners için hazırladığım YM programını bir süre takip ettim. Lara Beach yarışından sonra sevgili Zeynel' in blogunda yer alan ileri seviye programı devam ettirdim. Grup koşularında interval koşan birileri varsa onlara takıldım. Arada Sercan'la buluşup Lara Kumulu'nda koştuk. Kısacası ne denk gelirse onu koştum. 

Ayakkabı

Antreman dönemini ve yarışı Puma Faas 500 lerimle koştum. Patika koşuları için kullandığım Nike Dual Fusion Trail'ları saymazsak hazırlık döneminde başka ayakkabı giymedim denebilir. Faas 500 leri version bir den beri giyiyorum fakat V3 benim için tam bir hayal kırıklığı oldu bununla ilgili kapsamlı bir inceleme yazmayı düşünüyorum. Fakat aklıma ilk gelen sorunu not etmeden geçemeyeceğim ayakkabının dili koşu sırasında fena halde kayıyor ve deriye sürtmeye başlayan bağcıklar fene halde zedelenmeye sebep oluyor. Neyse...

Maraton Fuarı ve Makarna Partisi

Bu sene numaramı almak için cuma gününden fuara gittim. Terracity olağan kalabalığından çok farklı değildi. Birkaç tanıdık simayı görmek haricinde numaraları alırken pek bir şey olmadı. Oldukça hızlı de düzenli bir şekilde işimi halletim. Adım adım tişörtlerinin fuarda dağıtılacağı söylenmişti fakat cuma günü bu işle uğraşan kimse yoktu/belki de ben görmedim. Daha sonra AR'dan Ümit ve Natali ile karşılaştık. Biraz makarnadan atıştırıp birbirimize şans dileyip ayrıldık. 

Maraton Fuarında

Cumartesi

İyi hazırlanmadığın bir yarış için en iyi strateji; yarış öncesinde iyice dinlenip, yarışta da yapabileceğinin en iyisini yapmayı ummaktır. Ben ise müthiş yoğun/yorucu bir cumartesi geçirip yarışı sadece şansa bırakmayı becerdim. 

Sabah AR sayfası üzerinden yaptığımız çağrıya karşılık veren koşu gruplarıyla buluştuk ve toplu antreman yaptık. Gelirken (Planım) 1-2k hafif koşup sonrasında arttırmalar yapmaktı. Ev sahibi olarak koşu liderliğini üstlenince (Gerçekleşen) 5k koştuk- sonrasında arttırmaları ihmal etmedim tabi. 

Foto: Rebel Runners sayfasından
Daha sonra hep beraber maraton fuarına geçtik ve Türkiye'nin her yerinden gelen koşucu dostlarla ayak üstü sohbet ettik. Bu arada kahvaltı yapmadığım ve öğlen yemeğini de kaçırdığım için aç kaldım. Ekipten ayrılıp mini Wings For Life yarışına katılmak için Venezia otele doğru yola çıktım. 

(Planım) Mini Wings for Life yarışı için niyetim otele gelip Adım Adım'dan tanıdığım arkadaşlarla biraz sohbet etmek ve sonrasında da AR makarna partisinin hazırlıkları için Konyaaltı'na geçmekti. Yolda Faruk'la (kardeşim) konuşurken yarış için bisikletli bir tavşana ihtiyaç olduğunu ve yapıp yapamayacağımı sordu. Tabi ki kabul ettim :) (Gerçekleşen) Yarış startında bisiklet olmadığı için eve dönüp bisikletimi aldım bu arada starta geç kaldığım için ilk 3k tempolu olmak üzere toplamda 10k bisikleti öğlen yemeği olarak bir muz yiyerek atlattım.  Sonrasında hiç oyalanmadan Konyaaltı'ndaki AR makarna partisinin hazırlıklarına katılmak üzere yola çıktık. 

Konyaaltı Blue Garden Hotel'deki makarna partimiz oldukça kalabalıktı özellikle Celal ve Garanti Run'dan arkadaşların içeriye toplu girişleri, Antalya Triatlon Klübü, Rebel Runners, Bu Kızlar Nereye Koşuyor gruplarının katılımıyla harika bir ortam oluştu. Saat 18:00'a kadar gelenler ve ayrılanlar derken oradan ayrılmamız  18:30'u buldu. Planım saat 19:30 gibi evde olup ılık bir duş ve hafif esnetme hareketlerinden sonra erkende yatmaktı fakat (gerçekleşen) otobüste unutulan bir bagaj gibi küçük bir ayrıntı sebebiyle eve gelmek ve yatmam (bu arda yeniden acıktım) saat 00:00'ı buldu.

Yarış

Sabah 06:00'da çok rahat bir şekilde uyandım hafif bir kahvaltıdan sonra hep beraber (Yalım, Luda,Faruk) evden çıkıp AR buluşması için Falez otelin önüne geldik. Fotoğraf çekimi faslından sonra hafif tempo aşağıya doğru koşup ısınma yaptık. Bu arada bir tane süper ikili yedim ve su içmeyi sürdürdüm. Celal ve Hüseyin'le starta 15 dk kala esnetme ve arttırmalar yapıp çizginin arkasındaki yerimizi aldık. (bu sefer mümkün olduğunca önlerde) 

Starttan hemen önce (sol ortadayız). Foto: Aykut Üstündağ

Yarış planım Celal'i hedefine ulaştırmaktı. (1:40 YM) Bunun için 4:40 dk/km hızla yarışa başlayıp hiç yavaşlamadan yarışı tamamlamayı düşünüyorduk. Startla birlikte hedef tempodan biraz daha yavaş bir çıkış yaptık. Maraton koşacak olan Natali, Sercan ve Fatih biraz arkamızda, YM koşacak olan ben, Celal ve Tansel önce küçük bir grup olarak rahat bir tempoyla ilk birkaç kilometreyi geçtik. Tansel temponun kendisi için yüksek olduğunu hissedince biraz yavaşladı. Maratonculardan Fatih ve Sercan da yavaşlayınca 3:30 hedefiyle koşan Natali'yi arkamıza alıp hedef tempoda koşmaya başladık. 5k istasyonunda su aldık. İşte ne olduysa orada oldu. Celal içtikten sonra yavaşlamaya ve diyaframında batmalar hissetmeye başladı. Geçer düşüncesiyle biraz yavaşladık, sonra da daha da yavaşladık, sonra daha da... 9. km civarında hızımız 5:30 lara kadar düşmüştü. 10k civarında bir ara neredeyse durduk. Bana birkaç kere gitmemi söyledi (işte bu anlar insan hayatında gerçekten zor kararlar vermesi gereken anlar oluyor. Yarışa Celal'e tavşanlık yapmak amacıyla başlamıştım fakat hedef süreyi yakalama ihtimalimiz artık çok düşmüştü) ona dönüşten sonra kadar vereceğimi söyledim ve son bölümü de koştuk. YM dönüşünü beraber geçtikten sonra Celal'e son bir kez daha biraz hızlanmayı teklif ettim ama yapamayınca ben de ikna oldum ve şans dileyip, hızlandım. 

Dönüşten sonraki parkur bizim haftada 2-3 kez koştuğumuz artık evim kadar iyi bildiğim bir bölge olduğu için nerede hızlanıp nerede yavaşlayacağımı kestiriyordum. Hızlı bir sistem kontrolü yaptım ve hızlanmaya başladım. Garmin hedef süreden 3,5 dk. kadar geride olduğumu söylüyordu 10k de bunu kapatmamın çok zor olacağını biliyordum ben de risk alabileceğim mesafeye kadar hedef tempoya tutunmaya kadar verdim. Sol tarafta gördüğüm tanıdık yüzlere mümkün olduğunca selam ve motivasyon vermeye çalışarak Barut Otel'e vardım. Oradaki hafif yokuştan sonra hızımı bir tık daha arttırdım. Parkurda geçen senelerde sporcu içecekleri falan olurdu bu sene olmadığını gidiş yönünde fark etmiştim 15 civarındaki istasyonda muza rastlayınca almak için uzandım fakat benden önceki koşucu kaptı. Anlık bir kadarla durup geriye koştum ve görevliden muzu alıp tekrar tempomu yakaladım. O yarım muz bana ilaç gibi geldi. Selekler çarşısını geçip Konyaaltı cad. çıkınca artık bu yarışın bittiğini biliyordum kendimi biraz daha hızlanmaya zorladım. Son istasyondan aldığım suyu kafama boşaltıp yokuştan aşağıya doğru koşmaya ve köprüden fotoğraf çekeceklere güzel bir finiş vermeye odaklandım. Bu arada eşim Luda fotoğraf çekmek için yolda bekliyordu fakat objektif kapağı tutukluk yapınca bu güzel fırsatı kaçırmış olduk. Son birkaç yüz metrede yanımda beliren Adım Adım'dan Ali'yle el ele finişten geçerken En hızlı resmi YM nun keyfini yaşıyordum.  

Bu resmi finiş. Foto: Barış Gider

Celal'le Finişe gidiyoruz. Foto: Fadıl Uğural

Giresun Maraton Kulübü ile finiş yolunda. Foto: Barış Gider

Yalım'la finişe koşuyoruz. Pek belli olmuyorum ama sol üstte kafası olmayan ayaklar bana ait. Foto: Barış Gider

Finişten biraz soluklanıp tekrar parkurdan yukarı koşmaya başladım, bir süre sonra Celal'i görünce yarışı bırakmadığı için gerçekten gururlandım (yolda bir sakatlık geçirmiş ve dizini incitmişti) finişe kadar ona eşlik ettim. Sonra tekrar yukarı koşup bu sefer Engin abilerle finişe eşlik ettim. sonra bir kez daha yukarı koşup bu/son sefer de Yalım'a eşlik ettim. Belki hedef süreyi tutturamadım ama sevdiklerimle birlikte defalarca finiş geçmenin keyfini yaşadım.

Son söz   

Koşuya başladığım yıldan beri koştuğum koştuğum ilk resmi YM'umu en iyi derecem olan 1:42:29 la tamamlamayı başardım. Daha önce katıldığım Runtalya yarışlarına göre yabancıların katılımı oldukça azdı tabi onlar gelmeyince, onları destekleyenler de parkurda yoklardı. Sokaklar Antalya'nın standartlarına göre bile boştu ve seyirci desteği finiş çizgisiyle sınırlıydı. Yarış organizasyonu hakkında söylenebilecek çok şey var ama ben kısaca 10 senelik bir yarışın böyle olmaması gerektiğini yazıp geçeceğim. Koşu camiasının muazzam bir hızla büyüdüğü bir ülkede çok daha iyi yarışların doğacağına eminim. Kim bilir belki de bu konuda hazır yapmaya başlamış olanlar bile vardır.... 

Meraklısına Garmin datası aşağıda
https://connect.garmin.com/modern/activity/708979179