Abdurrahim Şaşmaz beyle 2011 yılının yazında İzzet Ünlü bey vasıtasıyla tanıştım. Aslında daha önceden Antalya'da yelken sporu ile ilgili internetten araştırma yaparken iletişim bilgilerine rastlamıştım ancak Türkiye'de bu sporla uğraşan insanların bir bölümünün biraz elitist olması ben de bazı ön yargılara neden olduğundan irtibata geçme ihtiyacı duymamıştım. İtiraf etmeliyim daha ilk tanıştığımız gün bana gösterdiği cana yakınlık ve ardından tekne yaptığımı duyup, birkaç gün içinde tekneyi görmek için kalkıp Kundu'ya kadar gelmesi, bir de üstüne tavsiyelerde bulunması ilk baştaki düşüncelerim yüzünden kendimden utanmama sebep oldu. Bu röportaj birincisi yat yarışları sırasında Çelebi marinada, ikincisi iş yoğunluğu yüzünden telefonda olmak üzere iki aşamada gerçekleştirildi, yoğun iş temposunun arasında vakit ayırdığı için kendisine minnettarım. Umarım okuyucu bu röportajda okuduklarından etkilenir ve biraz da kendi elini taşın altına koyup Antalya'da yelken sporunun gelişimi için hep beraber neler yapabiliriz diye düşünmeye başlar...
Biraz kendinizden bahseder misiniz?
1956 yılında
İzmit’te doğdum. Liseyi bitirene kadar bu ilde kaldım. Üniversite için İstanbul’a yerleştim. 1989
yılında Antalya’ya taşındım Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik yapıyorum, evliyim
ve 2 çocuğum var.
Denizciliğe ve yelken sporuna olan ilginiz ne
zaman, nerede, nasıl başladı?
Çocukluğum
İzmit, Yarımca (şu anda körfez ilçesi) köyünde deniz kıyısında geçti. Denizciliğe ve yelkene merakım bu
yıllarında başladı. 1968 yılında Yarımca
Yelken Kulübünde lisanslı sporcu oldum. Daha sonra SEKA kulübüne, üniversiteyi
kazanıp İstanbul’a yerleşince de Fenerbahçe kulübüne transfer oldum ancak şahsi
teknem olmadığı için yarışa girecek tekne bulmakta zorluk çekince spordan
kopmamak için 1976 yılında yelken hakemi oldum.
|
2012 Egemenlik Kupası Ödül Töreninde |
Yelkenden başka bir sporla ilgileniyor musunuz? Ailenizde
sizden başka yelken veya diğer su sporlarıyla ilgilenen var mı?
Lise yıllarımda
yelkenin dışında jimnastik, taekwondo ve yüzme yaptım. Ailemin yelken sporuna ilgisi benimle başladı
diyebilirim. Yelken hakemliği eğitimini babamla birlikte aldık kuzenlerim de
yelken yapıyorlar.
Peki bu sporu hiç meslek olarak düşünmediniz mi?
Hayır, zaten bu
sporu profesyonelce yapma imkanı ülkemizde mevcut değil. Ancak yelken eğitmeni,
tekne, malzeme imalatı/satışı gibi dolaylı yollardan gelir elde etmek mümkün.
Yelken hakemliği ve daha sonrasında il
temsilciliği görevleri nasıl ortaya çıktı?
Önce de
söylediğim gibi hakemliğe ve yöneticiliğe zorunlu olarak spordan kopmamak için
başladım. İlk İl temsilciliği (o zamanlarda adı Yelken Ajanlığı idi) görevim İstanbul’da
rahmetli Yelken Ajanı Necati Öner’in yardımcılığı ile başladı. Kulüp
idareciliği, usta çırak ilişkisi içinde eğitmenlik, Macit Buluç federasyonda
eğitim komitesi görevi ve hakemlik birlikte devam etti. Antalya’ya taşındığımda
düzen kurana kadar bir süre idari işlere uzak durdum. 2005 sonunda Antalya Yelken
İl Temsilcisi olarak görevlendirildim. Nazlı İmre federasyonunda Denetleme Kurulu
Başkanlığı yaptım.
Antalya’ya ne zaman geldiniz, geldiğinizde yelken
sporunun ve denizciliğin genel durumu nasıldı?
Söylediğim gibi
1989 yılında taşındım. Gençlik Spora bağlı kulüp dışında federe bir kulüp
yoktu. Bu kulüp de faaliyetsizdi. Federe olmayan diğer yat kulübünü federe
yapmak için uğraştık ancak başarılı olamadık. Aslında Antalya’da yelkenciliğin
geçmişi rahmetli Süleyman Erol dönemine kadar gidiyor. İlk o başlatmış. Bir
süre düzenli olarak yapılmış maalesef süreklilik sağlanamamış.
O yıllarda
yabancı teknelerin arasında Türk Bayrağı ile tek başıma çok yelken yaptım.
Hatırladığım kadarıyla bir de Ata ağabeyin Dragon irisi bir teknesi vardı epeyce
böyle sürdü. Kaleiçi marinayı saymazsak sadece Kemer’de marina vardı ve ezici
çoğunlukla yabancı tekneler fazlaydı. Daha sonra Antalya’da marina açıldı bunu
Kemer’de ve Antalya’da yelken kulüplerinin kurulması izledi ve amatör
yelkencilik faaliyetleri oldukça gelişti.
2006 da ilk yat
yarışını düzenlediğimizde yarışacak 5 tekne bulabildik. Bu gün 25-30 tekneyi
bulduğumuz oluyor. Artık tekne alanlar veya değiştirenler yarış performansı
olmayan teknelere rağbet etmiyor.
Peki şu anda yelken sporunun durumu nedir, il
genelinde kaç kulüp, kaç sporcu var?
Özellikle, Deniz
Ticaret Odası (DTO), Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) , Olimpos Rotary
Kulüp, Konyaaltı ve M.Paşa belediyelerinin destekleri sayesinde mesafe kaydetmeye
başladık. Şu anda Antalya’da aktif dört yelken kulübümüz var. Bunların İkisi merkezde; Muratpaşa Belediye
Spor Yelken şubesi ve Antalya Yelken Kulübü diğer ikisi ise ilçelerde; Kemer ve
Alanya yelken kulüpleri. Lisanslı sporcu sayısı sürekli değişiyor. Her yıl
ortalama 150-200 yeni sporcu eğitim alıyor, yer sorununu çözemediğimiz için bunlardan
bir kısmı bırakmak zorunda kalıyor. Bununla birlikte Yat yarışlarına rağbet
hızla artıyor. Tekne sayısı çoğalıyor. Yeni kulüp kurma talepleri geliyor. Kaş,
Gazipaşa gibi ilçelerimizde yeni kulüp kurma çalışmaları sürüyor.
Antalya’lı kulüplerin ve sporcuların Türkiye’de ve
uluslararası arenada konumu nasıldır?
İl olarak,
Türkiye Yelken Federasyonunun ülke ve bölge çapındaki bütün yarışlarına
Optimist ve laser sınıflarında katılıyoruz, sporcularımız derece yapabiliyor.
Henüz uluslar arası için erken.
Antalya’da ulusal ve uluslararası ölçekte yat
yarışı, regata veya trofe gibi etkinlikler yapılıyor mu? Yılda ortalama kaç
etkinlik gerçekleşiyor, özellikle yoğunlaştığı dönemler var mı?
Federe olarak uluslararası
çapta gerçekleşen organizasyonumuz henüz yok, zaten
şehrin altyapısı müsait olmadığı için talep etmeye de yüzümüz yok.
Yakın geçmişte
Federasyonla birlikte büyük güçlüklerle vakıf trofesi, grup yarışları gibi ulusal çapta etkinlikler
gerçekleştirdik. Deniz kıyısında Yelken Yarış ve Eğitim Sahasına kavuşana kadar
ulusal veya uluslar arası organizasyonlara ev sahipliği talebi yapmamaya karar
verdik.
Her türlü zorluğa rağmen il çapında hemen her ay 1-2 yarış yapıyoruz. Ayrıca Optimist ve Laser sınıflarında
federasyonun il dışındaki bütün yarışlarına katılıyoruz.
Yarışlar ve eğitim bütün bir yıla yayılarak yapılıyor. Ancak gerek
okulların tatil olması gerekse mevsim şartları nedeniyle bahar ve yaz ayları
yoğunluk artıyor. Sayı azalsa da kış yarışları da yapıyoruz.
Yelken federasyonu il temsilciliği olarak sürmekte
olan projeleriniz neler, ileriye dönük projeleriniz var mı?
Biz daha yolun
başındayız. İleriye dönük proje yapabilmek için, öncelikli hedefimiz olan; kesintisiz, güvenli ve yaygın bir şekilde en
üst seviyede yelken sporu yaptırmak hedefini gerçekleştirmemiz gerekiyor.
Bunu için
yelken tesislerine, daha çok tekneye, yelkene, malzemeye, sponsorlara ve en
önemlisi de bizleri anlayıp destekleyecek, elini taşın altına koyup yelken
sporu benim meselem diyecek dünya şehri olma vizyonuna sahip Mahalli ve Mülki
idarecilere ihtiyaç var.
Yapacakları tek
şey, 644 kilometre sahil şeridi olan bu vilayetin insanlarına siz burada
güvenli şekilde yelken yapabilirsiniz diye deniz kıyısında yerler göstermek.
Gerisini sivil toplum halleder.
Antalya Yelken
Kulübü bu konuda üzerine düşeni yaptı. Eski Süleyman Erol Yüzme Havuzu sahası
için mimari proje hazırlayıp Gençlik Hizmetleri Spor İl Müdürlüğüne teslim
etti. Top şimdi devlette.
Yelken federasyonu il temsilciliği olarak karşılaştığınız
en büyük zorluklar nelerdir, yelken sporunun ve denizciliğin Antalya’da daha
üst seviyelere çıkması için ne gibi desteklere ihtiyaç duyuyorsunuz?
Söylediğim gibi
Antalya’daki en büyük eksiğimiz, denize emniyetli bir şekilde çıkıp karaya emniyetli
bir şekilde dönebilecek deniz kıyısında şehre ait yelken eğitim ve yarış sahalarının
olmayışı. Bunun dışında pek çok sorun var ancak temel sorun halledildiğinde
diğerleriyle baş etmek kolay.
Üzülerek
söylüyorum bu sağlanmadan, bütün çabalarımız, emeğimiz, zamanımız boşa gidiyor.
Bir sonraki
faaliyeti planlamak için her zaman sıfırdan, hatta bazen eksiden tekrar başlamak
zorunda kalıyoruz. Adeta buz üzerine yazı yazıyoruz.
Bu sorun aşılmadıkça
Antalya’nın deniz kenti olduğu söylenemez. Hele dünya kenti iddiasında bulunmak
kendimizi kandırmak olur.
Sponsor firmalar genellikle yaptıkları harcamaları
sokağa attıkları para olarak görüyorlar, gerçekten böyle mi? Bir spor aktivitesine sponsor olmanın firmaya
ne gibi faydaları olabilir. Firmalar yaptıkları masrafların bir bölümünü geri
alabilir mi?
Amatör sporlara
destek vermek sponsorluk sözleşmesi yapmak firmalara vergisel avantajlar
sağlar. Ayrıca etkili bir reklam yöntemidir.
Ancak meseleye maddi
değil sosyal sorumluluk açısından yaklaşırsanız daha önemli sonuçlar elde
edersiniz saygınlığınız, güvenilirliğiniz artar, imajınız üzerinde olumlu etki sağlarsınız. Siz
işinizi ne kadar iyi yaparsanız yapın, malınız ne kadar kaliteli olursa olsun her
firmanın ticari başarı dışında buna da ihtiyacı vardır ve bu sonuçları
itibarıyla garantili bir yoldur.
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Umarım şehrimizdeki
yelken sporunun alt yapısı ile ilgili problemler en kısa zamanda çözülür
bu sporla
uğraşmak isteyenlerin önündeki zorluklar kalkar.
Antalya’da yelken sporuyla ilgilenenler İl
temsilciliğine nasıl ulaşabilirler?
Yelken yapmak isteyenler
Gençlik Hizmetleri ve Spor İl
Müdürlüğü, Çelebi Marinadaki Antalya Yelken Kulübü, M.Paşa Belediye Spor Kulübü,
Kemer Marinadaki Kemer Yelken Kulübü, Alanya
Marinadaki Alanya Yelken Kulübüne müracaat edebilirler. Bizi http://www.antalyayelkentemsilciligi.com internet sayfamızdan takip edebilirler.
Bize vakit ayırdığınız için çok teşekkür ederiz.
Rica ederim.